Kuyumculuk serüvenim 2009 yılında, çıraklıkla başladı. Küçük yaşlarda girdiğim bu meslekte, ilk günden beri sabırla öğrenmeyi, emek vermeyi ve işin ruhunu kavramayı kendime ilke edindim. Zamanla ustalardan öğrendiğim incelikleri kendi bakış açımla birleştirerek, el işçiliğinin değerini daha derin bir şekilde benimsedim.
2019 yılında kendi atölyemi kurarak, yıllardır hayalini kurduğum markayı hayata geçirdim. Burada sadece takı üretmiyor, aynı zamanda her müşterimin hayalini, kişisel zevkini ve ruhunu bir tasarıma dönüştürüyorum. Çünkü benim için kuyumculuk yalnızca bir meslek değil, aynı zamanda duyguların ve hikâyelerin somut bir forma bürünmesidir.
Atölyemde her parça, tamamen el emeğiyle şekillenir. Erkek yüzükleri, kolyeler ve bileklikler başta olmak üzere birçok özel tasarım, modern estetik anlayışıyla geleneksel işçiliği harmanlayarak hazırlanır. Kimi zaman Osmanlı’dan, Göktürklerden veya Türk kültüründen ilham alır; kimi zaman da müşterilerimin kişisel arzularını özgün bir yorumla hayata geçiririm.
Her takının içinde büyük bir emek, yılların tecrübesi ve özgün bir ruh vardır. El işçiliğinin detaylara verdiği değer, kullandığım kaliteli malzemelerle birleşerek sadece bir aksesuar değil, ömür boyu taşınabilecek anlamlı bir parça ortaya çıkarır.
Benim için önemli olan; müşterilerime sadece bir ürün sunmak değil, aynı zamanda onların hikâyesine dokunmaktır. Çünkü inanırım ki, en güzel takı; sahibinin ruhunu, kimliğini ve tarzını yansıtan takıdır.
Bugün hâlâ aynı heyecanla üretiyor, her yeni tasarımda sınırlarımı zorlayarak daha özgün ve anlamlı işler ortaya koyuyorum.